Kainat ve Gerçekler

A- VÜCUDUMUZ:

Karaciğerimiz hergün, her saat, hiç aksatmadan yaklaşık 500 kadar görevi ihmal etmeden yapıyor.

Herkesin kalbi kendi yumruğu kadar bir büyüklüktedir. Buna rağmen büyük işler yapmaktadır. Mesela, 24 saatte sarfettiği enerji normal bir insanı 1500 metre yüksekliğe kaldırabilecek kadardır. Bu da bir ömürde 15.000 km. yapar. Diğer görevleri ile beraber, bu büyük görevi, bir yumruk et ve kasdan beklemek ilginç.

Vücudumuz upuzun kaslardan ve damarlardan oluşmuş, bir telekomünikasyon ağı gibidir. Öyle ki, sinir hücreleri uc uca eklense 480 bin kilometre yapar. Bir ırmak gibi vücudumuzu dolaşan damarların uzunluğu da, en uzun nehirleri, Amazon ve misisipiyi çok defa katlar. Kılcal damarlar dahil, toplam uzunluk 100 bin mil ediyor. Bu da 160.000 km. eder ki, bu dünyayı dört defa dolaşmak demektir.

Bir insanda ortalama 60-100 trilyon hücre vardır. Bunların 10 milyarı da beynimizdedir. Her hücrede bir milyona yakın protein, her proteinde 8 bin aminoasit bileşiği, her bileşikte karbon, oksijen, hidrojen, azot… gibi beş bin element var, her proteinde ise yaklaşık 40 bin atom vardır.

Her nefes alışımızda hem kanımızın temizlendiğini, hem de vücut sıcaklığımızın ayarlandığını, hem kirli havanın dışarı verildiğini, hem de bu kirli hava dışarı verilirken israf edilmeyip konuşma mucizesinin gerçekleştirildiğini biliyor muydunuz? Bu arada kanda özümlenen oksijenin % 20’sinin beyne gittiğini, gitmese beyin hücrelerinin mahvolacağını, hatta ölüme yol açacağını da biliyor muydunuz?

Vücut ağırlığımızın %5-10’unu oluşturan kanın 50’den fazla görevi olduğu tespit edilmiştir.(Ne kadar harika bir sıvı değil mi?) Yaklaşık her 5 dakikada vücuttaki kanın tamamı böbrekler vasıtasıyla süzülmektedir. Bir böbrekte bir milyon nefron, yani süzme kanalları bulunmaktadır. Günümüz teknolojisinin arıtma tesislerini yapmak için trilyonlarca lira harcandığını düşündüğümüzde…

İnsan beyni, 1200-1400 gr. kadar bir ağırlıktadır. Beyin hücreleri arasında dünyanın en mükemmel telefon santralinde bile rastlayamayacağınız kadar mükemmel olarak kurulmuş, milyarlarca hassas bağlantı vardır. Bir yandan görme, bir yandan konuşma, bir yandan anlama, dinleme, besinlerin hazmı, tatma, koklama gibi emirler verir, işleri yoluna koyarken, bir yandan da vücudun içinde ve dışında meydana gelen olayları durup dinlenmeden düzenlemeye devam etmektedir.

Vücut ısımızın en ideal sıcaklığı 37 derecedir ve bu değişmeden sürekli korunur.

Amerikan gizli polis teşkilatı FBI’da 2 milyar parmak İzi var ve hiçbiri diğerine benzemiyor. İlim adamlarının ortak görüşü, ilk insan Hz. Adem’den bu yana hiçbir insanın parmak izi birbirine benzemediği şeklindedir.

Ağzımıza ve boğazımıza yerleştirilen 3000 adet tad alma cihazı vardır.

Bu kadar muazzam ve mükemmel bir yaratılışa sahip insanın nelerden oluştuğunu gözden geçirecek olursak karşımıza, 7 kalıp sabun yapacak kadar yağ, orta boy bir çivi yapacak kadar demir, bir kahve fincanını dolduracak kadar şeker, bir tavuk kümesini badana yapacak kadar kireç, 200 kibrit çöpü yapacak kadar fosfor, ufak bir topun atımına yarayacak kadar potasyumdan ibaret bir varlık çıkar… Madde itibariyle bu kadar basit şeylerden oluşan ve bunları almaya kalksak 100 bin lirayı geçmeyecek maddelerden bu kadar mükemmel ve saygıdeğer bir varlık yapan, seven, sevilen, şefkat ve merhamet sahibi, akıllı ve şuurlu bir varlık yapan kimdir?

75 yıl yaşayan bir insanın tüketim takvimi ise şöyledir:

50 ton yemek yer, 40 ton su içer, 130 bin km. yol yürür,

90 milyon kelime konuşur, 18 yıl ayakta durur, 300 ton yük kaldırır,

105 gün suda kalır, 20 ton ter, 50 ton tükrük, 70 ton idrar, 80 ton dışkı atar. ve 26 yılı da uyumakta geçirir… 80 yıllık bir ömrün dramatik takvimi de şöyledir:

80 yıllık bir hayatın, 28 yılı uykuda, 4 yılı tahsilde, 6 yılı yemek, içmek gibi şeylerde, 3 yılı tuvalette, 2 yılı nakil araçlarında, 3 yılı surda burda beklemede, 3 yılı berber ve traşta, 13 yılı çalışmada, 10 yılı tatil ve dinlenmede, 4 yılı hastalıkta ve 4 yılı da eğlenmekle geçiyor.

B – HAYVANLAR ALEMİ :

Sinekler çabuk ve çok üreme kabiliyetine sahiptir. Eğer hiç durmadan üreme imkanına sahip olsalar, diğer canlılar tarafından yenmemiş olsalardı, Nisan’dan Ağustos sonuna kadar, 3 ay içerisinde bir çift KARASİNEK 191.000.000.000.000.000.000 kadar üreyebilirlerdi. O zaman dünyayı yaklaşık 2.5 metrelik bir sinek katmanıyla kaplı bulurduk.

Ateşböceğinin içine beş çeşit kimyevi madde yerleştirilmiştir. Dışarıdan gelen oksijenle reaksiyona girdiği zaman ışık meydana gelir. Bu maddeleri aklı ve bilgisi olmayan ateşböceği nereden biliyordu.

Kedilerin gözü ana hatları itibariyle bizimkilerle aynıdır. Ama görme tabakasındaki küçük bir farkla, görme kabiliyetleri bizden 7 kat daha fazladır. Buna bakarak kediler bizden daha iyi görür diyebiliririz. Kediler bu farklı yapıya nasıl sahip oldu?

Atom böceği de denilen bir cins hamamböceği, sıkıştığında düşmanlarından kendini korumak için 100°C sıcaklıkta bir sıvı bileşiği fışkırtıyor. Afrika çekirgeside düşmanlarına bol miktarda kimyevi bir köpük püskürtüyor.

Atom böceği ve çekirge, düşmanlarından böyle korunabileceğini ve bünyelerinde bulunan bu harika sıvı bileşiklerini nerden biiiyor ve nasıl elde ediyor?

Bir tür mükekkep balığında 300-350 volt elektrik yüklüdür. Bu kadar yüksek bir elektrik çarpmış olsa insanı bayıltır, atı devirir, hatta ölüme yol açabilir. Ama kendisine zarar vermiyor.

insan vücudunda da sürekli bir elektrik enerjisi vardır ve bu enerji 25 wattlık bir ampulü dakikalarca yakabilir.

Kelebeğin ağzı yoktur, ayaklarıyla tat alır. ince hortumuyla beslenir. Karıncalar bir halter şampiyonundan daha güçlüdür. Çenesi öyle kuvvetlidir ki, kendi ağırlığnın 50 katını kaldırabilir, insanda öyle bir kuvvet olsaydı, dişiyle 4 ton ağırlığı kaldırabilecektir. Pireler uzun atlama şampiyonlarıdır. Bir sıçramada kendi boylarının 60 katını atlarlar. En uzun atlayabllen insan ise, kendi boyunun sadece 2.5-3 katını atlayabiliyor. Eğer pire gibi atlayabilseydik, 100m.den fazla atlayabilecektik.

Salomon balığı denilen bir cins balık, yıllarca denizde kaldıktan sonra, asıl vatanı olan nehire döner. Hem de tam doğduğu ırmağın, nehre döküldüğü kıyıya. Başka bir yere koysanız yanlış olduğunu anlar ve yine aynı yere gelir. Bu balık doğduğu nehri nasıl buluyor, kim yol gösteriyor?

C – KAİNAT VE YAŞADIĞIMIZ DÜNYA :

iyi bilinmelidir ki, dünya ve hayatı tamamlayan diğer faktörler, insanların ve diğer canlıların yaşaması için elverişli hale getirilmiştir. Eğer şartlardan biri eksik olsaydı hayat mümkün olmazdı. Güneş ışınları, bize nasıl faydalı olacak şekilde ayarlanıp hizmetimize verilmişse, sinek ve pirenin yaşaması için de öyle ayarlanmıştır. Her canlı bir maksatla yaratılmış, hayatın tamamlayıcısı olmuştur. Boş ve lüzumsuz bir şey yoktur, içinde bulunduğumuz şu dünyada canlı,cansız herşey bir dengeyi sağlamak için, ince hesaplar, hassas ölçülerle yaratılmıştır. Bazı misalleri aklınıza ve anlayışınıza takdim ederek, düşünmenize yardımcı olmaya çalışacağım.

Yerküremiz belli bir kalınlıkta yaratılmıştır. Eğer biraz daha kalın olsa, atmosferdeki faydalı gazları da yutacaktı. Biraz daha ince olsa, yer altındaki zehirli gazlarda dışarı çıkacak, yaşamak imkansız hale gelecekti.

Havadaki azot ve oksijen tam bir denge halindedir. % 78 azot, %21 Oksijen, %1’de diğer gazlar, rahat yaşamayı sağlar. Azotun daha fazla olması halinde boğulacak, Oksijenin fazla olması halinde ise, yanmaya müsait şeylerle yanıp gidecektik. Ayrıca bitkiler Karbondioksit alıp, Oksijen vermektedirler. Yani kirlenen havamızı, fotosentez yoluyla temizlemektedirler.

Güneşin bizden uzaklığı 149.5 milyon km. dir. Her an bünyesinde 564 milyon ton Hidrojen Helyuma dönüşmektedir. 4 milyon ton enerji açığa çıkmaktadır. Açığa çıkan bu enerji dünyamıza ışık ve ısı kaynağı olarak yetmektedir. Bunun yapılabilmesi için, yeryüzün dağları adedince odun ve kömür yığınları, denizleri kadar petrol gerekmektedir ki, bu da bir günlük ihtiyacıdır. Halbuki güneşte her dakika meydana gelen patlamalar sürekli olmakta ve bizden böyle birşey istememektedir.

Ay, bize 380 bin km. uzaklıktadır. Bu uzaklık bizim için çok önemlidir. Zira biraz daha yakın olsa, basınç artacak, denizler kabaracak ve taşacak, hatta damarlarımızdaki kan bile dışarı fırlayacaktı. Uzak olsaydı, sular daha derinlere çekilecek, damarlarımızdaki kana varıncaya kadar çekilme devam edecekti. Med ve Cezir (Gel-Git) olaylarının dengeli olabilmesi ayın durumuna bağlıdır, ve o da düzenli bir şekilde devam etmektedir.

Güneşimiz gibi tam yüz milyar tane daha güneş birlikte bir Samanyolu İçerisinde bulunmaktadır. Yüz milyar güneşten, yani yıldızdan oluşmuş gök odasına GALAKSİ denir. Bizim galaksimizin adı SAMANYOLU, eski adıyla KEHKEŞAN’dır. iki güneş arası uzaklık roket hızıyla 43 bin yıldır. Güneş sistemimiz merkeze en yakın noktada bulunmaktadır. Samanyolumuzun uzunluğu 1000 ışık yılına ulaşır. Bizim galaksimizin komşusu olan Andro Medea Nebula’sı bizden 750.000 ışık yılı uzaklıkta bulunmaktadır. Bizim galaksimiz küçüktür. Öyle galaksiler vardır ki, içinde birkaç milyon yıldız bulunur. Bu kadar büyük ve geniş, aklın sınırlarını zorlayan bir alem (evren) ve uzay, ne kendi kendine, oluşur, ne tesadüfen meydana gelir, ne de tabiatın eseri olabilir!

Dünyamız, ekvatora oranla 23,27′ (23 derece, 27 dakika) eğiktir. Bu eğiklik neticesinde mevsimler meydana gelmektedir. Eğer, eğiklik böyle hassas olmasaydı, kuzey ve güney kutbu daima karanlıkta kalacaktı. Ayrıca, okyanuslardan yükselen su buharı yüzünden buzdan meydana gelmiş kıtalar oluşacaktı. Herhalde böyle tehlikeli ihtimaller bulunan olayların önlenmesinde yüzdeyüz etkili olan bu eğimin kendiliğinden meydana geldiğini veya tesadüfen parmağı bulunduğunu iddia etmek mümkün değildir.

Nasıl ki, her resmi yapan bir ressam, her şiiri yazan bir şair varsa, bütün ressam ve şairlere ilham kaynağı olan bu kainatı, ayı, güneşi, yıldızları, bitkileri, insanları ve hayvanlarıyla, denizleri, ırmakları, gölleriyle yaratan biri vardır. O da, kendisine gönülden severek inandığımız ve bağlandığımız Yüce Allah’tır! Biz, bizi ve bize hizmet eden, etmiyen bütün canlı ve cansızları yaratan Yüce Rabbimize minnet ve şükran duyguları ile dopdoluyuz.

NOT: Alıntıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.